Ülkemizde pek çok kişi, bir hukuki sorunla karşılaştıktan sonra belli bir süre geçtikten sonra veya sorunun ciddiyeti daha da arttıktan sonra bir avukata başvurmaktadır. Ancak bu durum çok yanlış bir davranış olup, hukuki sorunla daha karşılaşmadan önce bir takım önlemlerin alınması, daha da önemlisi o hukuki sorunla hiç karşılaşmama imkanının sağlanması, önleyici koruyucu avukatlık ile sağlanabilecektir.
Hukuki sorunların aslında avukata iletildiği zamana kadar kişiler pek çok yanlış işlemlerde bulunabilmekte, aslında çok basit bir şekilde çözülebilecek sorunları çok daha ciddi hallere geldikten sonra avukatın yardımına başvurabilmektedirler. Bu nedenle bu şekilde yanlış bir çok işlemden sonra yapılabilecek hukuki yardım da sorunun çözümünü zorlaştırabilmektedir.
Bunun için öncelikle avukatlığın ve önleyici koruyucu avukatlığın ne olduğunu örneklerle açıklamaya çalışacağız.
Avukat, uyuşmazlıkların doğumundan başlayarak, mahkeme aşaması ve hakkın teslimine kadar olan süreçte kişileri temsil eden, aynı zamanda hukuki konularda danışmanlık veren, bir hukuk diplomasına ve avukatlık ruhsatına sahip meslek sahibi kişilerdir.
Önleyici/koruyucu avukatlıkta ise, uyuşmazlığın doğumunda veya doğmadan önceki süreç için kullanılır. Bu süreçte genellikle kişiler eşine, dostuna, akrabasına veya bilgisine güvendiği kişilere danışarak hareket etmekteyse de, bu husus aslında ileride doğabilecek sorunları en baştan itibaren ortaya çıkarmaya sebep olabilmektedir. Zira, danışılan kişinin hukuki bilgisi hiç bir zaman bir avukat kadar olamaz. Kişi, hukuk mezunu olsa dahi, hiç avukatlık mesleğini icra etmemişse yine bir avukat kadar etkili yolları bilemeyebilecektir. Böyle bir durumda alınan bilgilerle, karşılaşabilecek hukuki sorunların nasıl olduğu tahmin edilemeyeceğinden, yanlış iş ve işlemlerde bulunulması mümkündür.
Bu hususu birkaç örnekle açıklamak gerekirse:
-Yetki itirazı konusu: Hakkınızda ceza veya hukuk davası açılmış, ancak olması gereken mahkemede değil de, aslında sizin için takip etmesi çok zor bir şehirde dava açılmışsa, yetkiye itiraz edilmesi gerekmekte olup, bu itiraz kesin bir süreye bağlıdır. Bu süre geçtikten sonra itiraz edilmediğinde, mecburi olarak davanın açıldığı mahkemede davayı takip etmeniz gerekebilecektir. Bu durum da, gereksiz masraflara yol açacaktır.
-Sözleşme hazırlanması: Bir sözleşme yapmak için karşılıklı bir araya gelmekle birlikte, sözleşme metninde aslına olması çok önemli hususları atlamanız halinde, bu sözleşmenin icrasında ciddi sıkıntılar çekilebilmektedir. Bu nedenle sözleşmeyi avukatınızla birlikte hazırladığınızda, karşılaşabileceğiniz icra takibi, davalardan aslında en başta kurtulmuş olabilirsiniz.
Bu konuda en benzer örnek, sağlık konusundan da bildiğimiz erken tanıdır. Tüm doktorların da belirttiği üzere bir hastalığın ilk belirtileri görüldüğü andan itibaren erken tanının hayati sonuçları olmaktadır. Zira, hastalık ilerledikten sonra müdahale imkanı zorlaşmaktadır. Hukukta da tamamen aynı şekilde, bir uyuşmazlık belli aşamalara geldikten sonra müdahale etme imkanı bulunmayabilmektedir.
Sonuç olarak, tıpkı sağlık konusunda olduğu gibi erken tanı koyabilmek ve etkili müdahale edebilmek için, hukuki sorunla karşılaşmadan veya karşılaştıktan hemen sonra bir avukata danışılması önleyici ve koruyucu olmak adına ciddi fayda sağlayacaktır.
Önleyici/Koruyucu Avukatlık (Erken Tanı)
Comments