İş Kanunu uyarınca işverenler işçilere ücretsiz izin kullandırabilmektedir. Ne var ki, hiçbir gerekçe olmaksızın ve herhangi bir süre de belirtilmeksizin işçinin ücretsiz izne çıkarılması işverenin haksız olarak iş akdini feshi anlamına gelmektedir.
Ücretsiz izin, işçi veya işverenin herhangi birinin talebi ve diğer tarafın da onayı ile herhangi bir maaş ödenmediği ve SGK primlerinin de yatırılmadığı, iş sözleşmesinin devam ettiği bir izin türüdür. Yıllık iznin kullanımındaki yol sürelerinde ve doğum halinde işçinin talebi halinde ücretsiz izin verilmesi zorunludur. Bunun dışında ise işçi veya işveren zorla ücretsiz izine çıkamaz-çıkartılamaz.
Aşağıda yer verdiğimiz güncel Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki dosyada da, işveren işçisine süresiz olarak ücretsiz izin talep dilekçesi imzalatıp, aynı günlerde ise işyerine yeni bir işçi almıştır. Bu anlamda işçinin ücretsiz izne çıkması-çıkartılmasını gerektiren hiçbir somut neden olmadığından bu durum işçinin haksız olarak işten çıkarılması anlamına gelmiş ve işçiye kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1051
KARAR NO : 2024/2539
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ...
ÜYE : ...
ÜYE : ...
KATİP : ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2022
NUMARASI : 2020/746 Esas - 2022/782 Karar
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. FEYZULLAH ALTAŞ - UETS
DAVALI : ...
VEKİLİ : ...
DAVA : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, istinaf incelenmesi davalı tarafça istenilmekle, istinaf isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü.
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalıya ait iş yerinde apartman görevlisi olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafça haklı bir nedene dayanmadan feshedildiğini belirterek bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının salgın döneminde ücretsiz izne çıkartıldığını, akabinde ücretsiz izin uygulamasına son verilerek işe davet edildiğini ancak davacının tekrar işe başlamadığını, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacıya tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, işverenden alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve karar gerekçesinde resen yapılan hesaplamaya dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Talebi:
Davalı vekili; davacının ücretsiz izne ayrıldığını, akabinde işe tekrar başlamasının istendiğini, davacının işe dönmemesi üzerine akdin haklı nedenle feshedildiğini, bu durumun yazılı belgeler ve tanık anlatımları ile sabit olduğunu, pandemi sebebiyle işverenin ücretsiz izne çıkartma hususunda yasal hakkı bulunduğunu, davacının işe davet edilmesine dair tebliğ evrakının dosya içerisinde yer aldığını, yönetim kurulu kararına göre işyerinde üç personel çalıştırılacak olup davacı izne çıkartılmadan önce işe alınan işçinin başka bir işçinin işten ayrılması neticesinde işe alınan üçüncü işçi olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, iş yerinde üç çalışan olduğu dikkate alınmadan çalışma düzeninin belirlendiğini, davalı delilleri dikkate alınmadan karar verildiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
İstinaf incelemesi HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf edenin sıfatı ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Akdin ne surette feshedildiği bu bağlamda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı çekişme konusudur.
Davacı vekili, davalı işverence şeklen ücretsiz izin uygulaması gösterilerek akdin haklı nedene dayanmadan feshedildiğini iddia etmiştir.
Davalı vekili, davacının salgın döneminde ücretsiz izne çıkartıldığını, ücretsiz izin uygulamasına son verilmesi akabinde davet edilmesine karşın davacının işe dönmemesi üzerine akdin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Dosya içerisindeki belgelerden davacıya 1.7.2020 tarihinde ücretsiz izne ayrılmasına dair bildirim yapıldığı, davacının 8.7.2020 de işverence akdin feshedildiği ve işçilik alacaklarının ödenmesi amacıyla işverene ihtarname gönderdiği, 13.7.2020 tarihinde işverence ücretsiz izin uygulamasına son verildiği ve 18.8.2020 tarihinde davacının iş başı yapmasına dair ihtarname gönderildiği, akabinde devamsızlık tutanakları tutularak fesih bildirimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Belirtilen kronolojik sıralama ve davacının çektiği ihtarnamede 1.7.2020 tarihinde akdin işverence feshedildiğini ileri sürmesi ve bu tarihten sonra davacının işyerinde çalışmadığının sabit olması karşısında; 1.7.2020 tarihinde iş akdinin işverence feshedilip feshedilmediği hususunun açıklığı kavuşturulması gerekmektedir. İşverence belirtilen tarihte yasal hak olarak ücretsiz izin işlemi yapıldığı savunulmaktadır. Ancak davacı hakkında ücretsiz izin uygulaması yapıldığı belirtilen tarihin bir gün öncesinde yeni bir işçinin işe alındığı anlaşılmaktadır. İşverence yönetim kurulu kararına göre iş yerinde üç işçi çalışacağının karara bağlandığı, yeni alınan işçinin de bu çalışan yerine işe başlatıldığı savunulmasına karşın bir gün sonra çalışan sayısı iki işçiye düşecekken ve çıkan işçi yerine yeni işçi alınmaması halinde fiili durum bu hale isabet etmekte iken yeni işçi alınarak ertesi gün davacının ücretsiz izne ayrılması yanında davacı tanığının yönetim tarafından çalışan sayısının ikiye düşürülmesi hususunda anket çalışması yapıldığının beyan edilmesi karşısında işverence yapılan işlemin ücretsiz izne yönelik olmadığı, iş akdinin davalı işverence haklı bir nedene dayanmadan feshedildiği sonucuna varılmıştır. Ücretsiz izne ayırmaya dair belgede izin süresinin belirtilmemesi, davacının işçilik alacaklarının ödenmesi talep etmesinin hemen akabinde ücretsiz izin uygulamasının gerekliliğinin bu kadar kısa zamanda ne nedenle ortadan kalktığını hususunda tereddüt oluşturacak şekilde izin uygulamasına son verildiğinin belirtilerek işe davet ihtarnamesi gönderilmesi, 22 yılı aşan çalışması olan davacının kıdem ve ihbar tazminatını almayacak şekilde hareket ederek iş yerine dönmediğine dair kabulün hayatın olağan akışına uygun düşmemesi de dairemizde oluşan akdin işverence haklı nedene dayanmadan feshedildiğine dair kanaatini pekiştirmiştir. Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınması yerindedir.
Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda çekişme söz konusudur.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Davalı tarafça ispat külfeti yerine getirilmeyen dönemler bakımından yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması yerindendir.
Davacının fazla mesai ve UBGT ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı çekişme konusudur.
Fazla mesai yaptığını ve UBGT günlerinde çalıştığını iddia eden davacı taraf bu iddiasını ispat etmelidir. Davacı taraf tanık deliline dayanmıştır. Davacı tanıklarının anlatımları yanında davalı tanıklarının da davacının gündüz vardiyasında çalıştığını ve gündüz vardiyasının 07.00-17.00 saatlerinde olduğunu beyan etmeleri, gündüz vardiyasında çalışan iki işçinin zaman zaman geç gelme ya da erken çıkmaları hususunda tanık ifadelerinde açıklık bulunmaması karşısında günlük çalışma düzeni ve UBGT günlerine dair nöbet çizelgesi tanık anlatımları ile davacının yaptığı işin niteliği karşısında mahkemenin çalışma günlerine dair kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir. Belirlenen çalışma saat ve günlerine göre yapılan hesaplama sonucu hakedildiği belirlenen alacakların ödendiğinin davalı tarafça ispatı gerekmekte olup, ispat külfetinin yerine getirilemediği dönemler bakımından alacakların hüküm altına alınması isabetlidir.
Sonuç olarak; dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı anlaşılmış bu sebeple davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm:
1-Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 7.511,06 TL harçtan davalı tarafça peşin harç olarak yatırılan 2.057,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.453,16 TL istinaf kanun yolu karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davalı tarafça istinaf kanun yolu başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, gider avansından arta kalan tutarların ilgili tarafa iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6763 Sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/09/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/09/2024
Süresiz ve Gerekçesiz Ücretsiz İzin Verilmesi İşverenin Haksız Feshidir! (Karar-Kesin)
Comments