İşçinin ücretinin geç ödenmesi halinde fesih hakkı, pek çok işçinin bilmediği ancak haklı fesih imkanı oluşturan ve kıdem tazminatını hak ettiren bir durumdur. Burada geç ödenme kavramının açıklanması ile haklı fesih imkanının nasıl oluştuğunu inceleyeceğiz.
İş Kanununun Ücret ve ücretin ödenmesi başlıklı 32 . maddesinde konu ile ilgili hükümler şöyle yer almıştır.
Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.
...
Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
Görüldüğü üzere kanun koyucu işverene yirmi günlük bir süre tanımış bu süreden sonra işçinin iş görme borcunu yerine getirmemesine imkan vermiştir. Örnek vermek gerekirse işçi her ay'ın 1'inde maaş alıyor ise, ayın 21'ne kadar ücreti ödenmemişse işi yapmayabilir ve bu nedenle işine son verilemez.
Yine aynı kanunun 24. maddesi e bendinde "İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesi " işçinin derhal fesih haklarından sayılmıştır.
Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, işçi yirmi günden daha fazla sürede ücretinin ödenmemesi halinde başka bir sebep olmaksızın iş akdini derhal feshedebilir ve bu bildirim süresine de uymasına gerek yoktur. İşçi bu fesih ile kıdem tazminatı koşullarını sağlıyorsa kıdem tazminatına hak kazanacak ve eksik ödenen tüm ücretleri de işlemiş faizleriyle işverenden talep edebilecektir.
İşçinin bahsi geçen feshi noter kanalı ile yapması ispat açısından fayda sağlayacak olup, bu ihtarnamenin gerekli prosedürlere uygun çekilmesi gerekmektedir. İhtarname sonrasında ödeme olmaması halinde arabuluculuk ve dava süreci başlayacaktır. Tüm bu işlemlerin ayrı prosedürleri bulunmakta olup, hak kaybına uğranmaması adına bir avukata danışılmasında fayda vardır. Zira, uygulamada işverenlerin düşük meblağlarla işçinin haklarını eksik ödeyerek arabuluculuk anlaşmaları yaptığı karşılaşılan durumlardandır.
İşçinin ücretinin geç ödenmesi halinde fesih hakkı, işçilerin en önemli haklarından biri olup, ücretlerinin geç veya hiç ödenmemesi hallerinde hukuki yollara başvurulmalıdır. Konuya ilişkin benzer makalelere buradan göz atabilirsiniz.
Comentarios