Yapı müteahhidinin SGK borçları nedeniyle bazı binaların iskan yapı kullanma izin ruhsatı verilmediği görülmektedir. Ne var ki, bu durum 5940 sayılı Kanunun 28. maddesi ile iskan verilmesi için bir engel olmamakla birlikte, bazı belediyelerin açık hükme rağmen iskan izni için SGK ilişiksizdir belgesi istendiği görülmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5940 sayılı Kanunla değişik 28.maddesinde "Fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlendiği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen, ancak, yapı müteahhidinin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ve diğer sorumluluklarının gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi verilmesi işlemleri tamamlanmayan yapılar için, yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi üzerine, ilgili idarece durum tespit edilerek yapı kullanma izin belgesi verilir. " hükmüne yer verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü 17576483-045.01 sayılı görüş yazısında da “3194 sayılı Kanunun 30’uncu maddesine göre kısmi yapı kullanma izni verilebildiği hükmü de dikkate alınarak Kanunun 28’inci maddesinin onuncu fıkrasında belirtildiği şekliyle yapının tamamlandığının tutanakla belgelenmesi ve yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi üzerine, vergi ve sigorta borcu bulunan müteahhidin hissedi veya maliki olduğu bağımsız bölümler hariç tutularak, diğer bağımsız bölümler için kısmi yapı kulllanma izni belgesi verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.” şeklinde kısmi yapı kullanma izni de verilebileceği belirtilmektedir.
İlgili mevzuat hükmü ve görüş yazısından açıkça anlaşıldığı üzere vergi ve sigorta borcu bulunan müteahhidin hissedi veya maliki olduğu bağımsız bölümler hariç tutularak diğer yapı maliklerinin iskan başvurularında SGK ilişiksizdir belgesi istenmesi hukuka uygun olmayıp, bu hususta açmış olduğumuz davada verilen yürütmeyi durdurma kararı şöyledir:
ANKARA
8.İDARE MAHKEMESİ
2022/....
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. Feyzullah ALTAŞ -UETS
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av.
İSTEMİN ÖZETİ : ..ili, ...ilçesi, ...Mahallesindeki ...ada, ... numaralı parselde bulunan taşınmazdaki ...nolu bağımsız bölümün maliki olan davacı tarafından, taşınmazı için iskan ruhsatı işlemlerinin tamamlanması için SGK ilişiksizdir belgesine ihtiyaç duyulmadan, iskan ruhsatı işlemlerinin tamamlanması istemiyle 22.03.2022 tarihli dilekçeyle yaptığı başvurunun, yapı kullanma izni belgesi düzenlenmesi için yapı kullanma izni belgesi için istenen evrakların tamamlanarak İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne başvurulması gerektiğinden bahisle reddine ilişkin 21.04.2022 tarih ve E-...-376156 sayılı işlemin; kendisinin yapının müteahhidi olmayan yapı sahibi olduğu, yapı kullanma izin belgesi verilmesine kanunen engel bir durumun bulunmadığı, Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesinin E: sayılı kararı ile iskan ruhsatı alınması için izin verilmesine karar verildiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMA ÖZETİ : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğundan bahisle davanın ve yürütmenin durdurulması isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren ...Nöbetçi İdare Mahkemesi'nce gereği görüşüldü:
Dava, ...ili, ... ilçesi, ... Mahallesindeki ... ada, ... numaralı parselde bulunan taşınmazdaki 17 nolu bağımsız bölümün maliki olan davacı tarafından, taşınmazı için iskan ruhsatı işlemlerinin tamamlanması için SGK ilişiksizdir belgesine ihtiyaç duyulmadan, iskan ruhsatı işlemlerinin tamamlanması istemiyle 22.03.2022 tarihli dilekçeyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 21.04.2022 tarih ve E-...-376156 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5940 sayılı Kanunla değişik 28. maddesinde "Fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlediği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen, ancak, yapı müteahhidinin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ve diğer sorumluluklarının gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi verilmesi işlemleri tamamlanamayan yapılar için, yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi üzerine, ilgili idarece durum tespit edilerek yapı kullanma izin belgesi verilir. Bu belgenin bir örneği, ilgili kurumlara ve ilgililerin kayıtlarına işlenmek ve değerlendirilmek üzere ilgili meslek odalarına ve Bakanlığa gönderilir" hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 30. maddesinde: "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik (...) bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Belediyeler, valilikler (...) mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; yapı ruhsatı alınarak ruhsata uygun bir şekilde tamamlanmış yapılara yönelik olarak yapı kullanma izin belgesi düzenleneceği, yapının ruhsat süresi içinde bitirilmesi durumunda yapı kullanma izni alabilmesi için yapı ruhsatının yenilenmesi gerekmediği, yapı müteahhidi olmayan yapı sahibinin yapı kullanma izni verilmesi isteminin yapının müteahhidi tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmeyen prim borcu bulunduğundan bahisle reddedilemeyeceği, 3194 sayılı İmar Kanununun 5490 sayılı Kanunla değişik 28. maddesinin, bu konuda yaşanan mağduriyetleri gidermek için yeniden düzenlendiği, yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi hususunda prim borçlarının tahsil edilmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınması adına prim borcu tahsilatının şart koşulamayacağı, prim borçlarının tahsilinin ilgili prosedürler çerçevesinde farklı bir süreç gerektirdiği, yapı müteahhidi tarafından ödenmeyen prim borçları nedeniyle taşınmaz malikinin yapı kullanma izni düzenlenmesi konusunda mağdur edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, ... ili, ...ilçesi, ...Mahallesindeki ...ada, ... numaralı parselde bulunan taşınmazdaki ...nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, iskan ruhsatı işlemlerinin taşınmazı için iskan ruhsatı işlemlerinin tamamlanması için SGK ilişiksizdir belgesine ihtiyaç duyulmadan, iskan ruhsatı işlemlerinin tamamlanması istemiyle 22.03.2022 tarihli dilekçeyle yaptığı başvurunun, davalı idarece yapı kullanma izni belgesi düzenlenmesi için yapı kullanma izni belgesi için istenen evrakların tamamlanarak İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne başvurulması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemle reddi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; davacının iskan ruhsatı işlemleri için, davacıdan Sgk ilişiksizdir belgesinin istenip istenemeyeceği hususunda toplanmaktadır.
Olayda, davacının, ..ili, ..ilçesi, ...Mahallesindeki ..ada, ..numaralı parselde bulunan taşınmazdaki 17 nolu bağımsız bölümün maliki olduğu, bu suretle ...sayılı Kanunun 28. maddesinde ifadesini bulan yapının müteahhidi olmayan yapı sahibi konumunda bulunduğu, davacının anılan bağımsız bölüme ilişkin yapı kullanma izni belgesi alınması hususunda kendisinden Sgk iliksizdir belgesi talep edilmeden diğer hususlar yönünden iskan ruhsatı işlemlerinin devam etmesi gerekmekteyken, davacının talebinin; yapı kullanma izni belgesi düzenlenmesi için yapı kullanma izni belgesi için istenen evrakların tamamlanarak İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne başvurulması gerektiği gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan dava konusu işlemin mülkiyet hakkına ilişkin olması sebebiyle telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz yolu açık olmak üzere 03/08/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
İskan İşlemlerinde SGK İlişiksizlik Belgesinin İstenmesi (YD Kararı)
Comments