657 sayılı Kanun 124/2 maddesinde disiplin cezası yaptırımı gerektiren hal ve davranışlar, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yerine getirmemek, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmamak ve yasakladığı işleri yapmak olarak sıralanmıştır.
657 sayılı Kanun, disiplin hükümlerine ilişkin tüm kamu personelini ilgilendiren temel bir Kanun görevi görmekle birlikte, personelin bulunduğu kurum veya görevi itibariyle kendi iç işleyişine ilişkin düzenlemelere göre de disiplin soruşturmaları yürütülebilmektedir. Bu noktada ilgili disiplin cezalarının ayrıntısına girmeksizin, tümü için ortak bir kural olan savunma alma zorunluluğundan bahsedeceğiz.
Anayasa'nın 129/2 maddesinde savunma hakkı şöyle düzenlenmiştir:
"Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez."
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 130. maddesinde savunma hakkı şöyle düzenlenmiştir:
"Savunma hakkı:
Madde 130 – Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmıyan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır."
Görüldüğü üzere savunma hakkı, Kanuni düzenlemelere dahi yer bırakmaksızın en başta Anayasa'da düzenlenmiştir. Bu durum, savunma hakkının disiplin cezası verilebilmesi için açık bir şart oluşturmakta olup, savunma hakkı tanınmaksızın verilen disiplin cezaları açıkça hukuka aykırıdır.
Bunun yanında, bahsi geçen savunma hakkının önemine istinaden uygulanmasında da usulüne uygun olarak savunma istenmesi gerekmektedir. Zira, uygulamada pek çok kez kamu personeline hakkındaki isnat edilen suçlamalar anlatılmaksızın, deliller gösterilmeksizin savunmasının istendiği görülmektedir. Ancak, bu tür durumlarda savunma hakkı usulüne uygun biçimde sağlanmamaktadır. Soruşturma sürecinde her ne kadar farklı şekillerde ifade alınsa da, Anayasa ve Kanunların belirttiği savunma hakkı , yalnızca iddiaya ilişkin ifade veya bilgi verilmesi şeklinde değildir.
Savunma hakkının özünün korunması için, soruşturma tamamlandıktan sonra ve ceza verilmeden önce tüm soruşturma evrakının ilgiliye gösterilerek, hakkında uygulanması düşünülen ceza ve gerekçeleri de belirtilerek yazılı bir bildirim ile savunma hakkının tanınması gerekmektedir. Buna uyulmaksızın tesis edilen disiplin cezaları hukuka aykırı olup, idare mahkemesine başvurulması halinde yürütmeyi durdurma ve iptal kararları alınabilecektir.
Nitekim, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 2019 yılına ait bir kararında bu durum belirtilerek disiplin cezasının iptaline karar verilmiştir:
"...Uyuşmazlıkta, davacı hakkında, ... günlü olayla ilgili olarak aynı gün soruşturmaya başlandığı,... tarihinde olayın tanıklarının ve davacının ifadelerinin alındığı, ...tarihinde soruşturma raporu düzenlenerek neticesinde dava konusu disiplin cezası işleminin tesis edildiği, soruşturma sırasında davacının"ifade tutanağı" adı altında ifadesinin alındığı, dava konusu işlemde davacının savunması ya da savunma ifadesinden bahsedilse de, soruşturma sonrasında davacının savunmasının alınmadığının görüldüğü, yukarıda ifade edildiği üzere, tüm hukuki delillere sahip olmak kaydıyla soruşturmacı tarafından veya soruşturmanın tamamlanması üzerine yetkili disiplin amirince usulüne uygun olarak düzenlenen savunma istem yazısıyla (ilgiliye isnat edilen eylemin veya olayın açıkça belirtilmesi ve 7 günden az olmamak üzere savunma süresi verilerek) davacıdan alınan bir savunmanın bulunmadığı görülmüştür.Bu nedenle, savunma hakkı tanınmadan tesis edilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, İdare Mahkemesince bu gerekçe ile dava konusu işlemin iptali gerekirken davanın reddi yönünde verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir."
Burada, değinilmesi gereken bir başka husus ise, savunmanın içeriğinin de önemidir. İlgililer genellikle savunma sürecini kendisi tamamlayarak akabinde ceza verilmesi sonrasında bir idare hukuku avukatına başvurmakta ve idari dava açılma sürecinin takibini talep etmektedir. Ancak, bir disiplin cezasına karşı açılacak davada en önemli belgelerden biri savunma dilekçesi olup, ilgilinin burada kendisini doğru ifade edebilmesi ve belki de cezanın hiç verilmemesinin sağlanabilmesi açısından savunma aşamasında bir avukattan yardım almasında fayda olacaktır.
Disiplin Cezalarında Usulüne Uygun Savunma Alınması Zorunluluğu
yazınızda değindiğiniz kararın künyesini paylaşır mısınız