Eşler evlilik sonrasında çeşitli özel veya genel nedenlerden dolayı evliliği bitirme noktasına geldiklerinde akıllarına gelen konu boşanma davası, boşanma nedenleri ve türleridir. Dava için gerekli evrakların toplanması, boşanmanın türünün seçilmesi, boşanma şartlarının oluşup oluşmadığı gibi ayrıntılar boşanma davası için gerekli prosedürlerden olup, aşağıda yer alan boşanma nedenlerine göre davanın türü belirlenir.
Boşanma davası nerede açılır?
Boşanma davası eşlerin son altı aydır ikamet ettikleri yer veya eşlerden birinin ikamet ettiği yer aile mahkemesinde açılır. Bulunulan yerde aile mahkemesi yok ise asliye hukuk mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla davayı yürütür.
Boşanma davası türleri nelerdir?
1-Anlaşmalı boşanma: Tarafların evlilik tarihinden itibaren en az 1 yıl süre evli kalmış olmaları ve boşanmanın tüm konuları hakkında anlaşmış olmaları şartı ile, kendileri düzenlediği protokolün mahkemeye sunulması veya mahkemede sulh olunması halinde anlaşmalı boşanma gerçekleşir. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi şarttır. Çekişmeli boşanmaya göre daha hızlı sonuç alınır. Ancak tarafların hazırladıkları protokolde haklarının korunması adına dikkat edilmesinde fayda vardır.
2-Çekişmeli boşanma: Taraflardan biri boşanmak istemiyor veya hukuki sonuçlarda velayet, nafaka, tazminat, mal paylaşımı gibi konularda anlaşma sağlanamıyorsa çekişmeli boşanma söz konusu olacaktır.
Boşanma nedenleri nelerdir?
Türk Medeni Kanuna göre boşanma nedenleri şu şekilde sıralanmıştır: (Madde 161-166) 1. Zina
2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
4. Terk
5. Akıl hastalığı
6. Evlilik birliğinin sarsılması (Genel boşanma nedeni)
İlk 5 maddede sayılan sebepler özel nedenler olup, bu sebeple açılan boşanma davalarında iddia edilen olayın ispatlanması gerekmektedir. Genel geçimsizlik nedenlerine dayalı boşanma davalarının 6. maddede sayılan evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılmalıdır.
1. Zina nedeniyle boşanma davası
Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Zina eden tarafı affeden tarafın dava hakkı düşmektedir.
2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası
Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Bu davranışlarda bulunan tarafı affeden tarafın dava hakkı düşmektedir.
3.Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
4. Terk
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz .
5. Akıl hastalığı
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
6. Evlilik birliğinin sarsılması (Genel boşanma nedeni)
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.
Boşanma davası sonucunda hangi kararlar verilir?
Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir. Boşanma nedenleri ispatlanamazsa dava reddedilir.
Boşanma davasında maddi manevi tazminat istemi
Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Yoksulluk nafakası
Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Velayet ve İştirak (Çocukların geçimi için) nafakası
Mahkeme boşanmaya karar vermesi halinde müşterek çocuklar yönünden velayetin anaya veya babaya verilmesine, diğer tarafa kişisel ilişkinin düzenlemesi kararı verir. Velayet verilen tarafa diğer taraf çocukların bakım ve giderleri için gücü oranında iştirak nafasına hükmedilebilir.
Genel olarak boşanma davası, boşanma nedenleri ve türlerini açıklamaya çalıştık. Çeşitli sebepler nedeniyle boşanmaya karar vermeniz halinde, haklarınızın korunması adına süresinde gerekli hukuki yollara başvurulması faydalı olacaktır.
Comments