Anayasanın 125. maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabi olduğu belirtilmiştir. Yine Anayasa'da belirtildiği üzere, idare, her türlü eylem ve işleminden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bu nedenle ilgililerin idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemlere karşı dava açma hakkı bulunmaktadır. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için belirlenen sürelere uyulması gerekmektedir.
İdari dava çeşitleri mevzuatımızda şu şekilde belirtilmiştir:
a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.
İdari yargıda dava açma süresi, işlemin tebliğinden itibaren özel kanunlarında ayrıca süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da veya idare mahkemelerinde altmış gün, vergi mahkemelerinde otuz gündür. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
İlgililer dava açmadan önce, idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara itiraz yolu ile başvurabilirler . Bu halde işlemeye başlayan süre durur ve idari makam altmış gün içinde cevap vermezse itiraz reddedilmiş sayılır ve dava açma süresi kaldığı yerden devam eder. İdari makam yazılı olarak itirazı reddederse, yine dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder.
İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla, doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.
İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün* içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir. *14.07.2021 tarihli değişiklik ile altmış günden otuz güne indirilmiştir.
Görüldüğü üzere, idari dava açma süreleri idari davalar yönünden çok fazla önem arz etmekte olup, ilgililer dava süresinin geçirilmesi halinde ciddi hak kayıplarına uğrayabilmektedir. Bu nedenle ilgililerin, herhangi bir idari işlem tebliğ almaları veya idari eylem nedeniyle zarara uğramaları durumunda gecikmeksizin dava yolunu değerlendirmelerinde fayda olacaktır. Aksi halde belirlenen sürelerin geçmesiyle dava hakkı düşecebilecektir.
Comments